19 Mayıs 2012 Cumartesi

George Smith Patton

George Smith Patton, Jr. (d. 11 Kasım 1885 – ö. 21 Aralık 1945) II. Dünya Savaşı'nda Amerikan Ordusu'nun önde gelen komutanlarından biriydi. Tanklarla II. Dünya Savaşı'nın kaderini değiştirdi. 36 yıllık ordu hayatında her zaman zırhlı birliklerin savaşlardaki önemini savundu ve bunu II. Dünya Savaşı sırasında komuta ettiği ordularla ispatladı. Kuzey Afrika Cephesi'nde tank kolordusu komutanlığı, Husky Harekatı'nda ise zırhlı ordu komutanlığı yaptı.
İtalya'nın işgali sırasında emrindeki askerlerden bazılarına kötü muamele ettiği gerekçesiyle Normandiya Çıkarması sırasında kızakta beklemekteydi. Fakat çıkartma sonrası müttefik birlikler Alman savunması karşısında ilerleyemeyince, Dwight Eisenhower tarafından ve zırhlı ordular grubu komutanı olarak tekrar göreve çağırıldı. Fransa'nın işgali sırasında komuta ettiği zırhlı birlikler istenenden çok daha süratli biçimde Alman hatlarının gerisine dalınca, kendisini durdurmak için akaryakıt ikmali kesilip, arada durup geriden gelen birlikleri beklemek zorunda bırakıldı. Ardenler'de kışın son kez karşı taarruza geçip Müttefik Ordularını zor duruma düşüren Mareşal Gerd von Rundstedt komutasındaki Alman Ordularını bozguna uğrattı.
Almanya'nın batısını işgal ettikten sonra, Sovyet Birliklerini Elbe nehri kıyılarında durdurdu. Daha sonra Alman ordusunu da müttefik olarak alıp, hep birlikte Sovyetler Birliği'ni işgal etmek gerektiğini söyledikten birkaç gün sonra, Almanya'da şüpheli bir trafik kazasında öldü.
Orgeneral Patton (terfi etmeden önce), 30 Mart 1943
II. Dünya Savaşı Batı Avrupa Cephesi ABD Silahlı Kuvvetlerinin yüksek rütbeli komutanları: oturan, soldan sağa: William H. Simpson, George S. Patton, Carl A. Spaatz, Dwight D. Eisenhower, Omar Bradley, Courtney H. Hodges ve Leonard T. Gerow, ayakta, soldan sağa: Ralph F. Stearley, Hoyt Vandenberg, Walter Bedell Smith, Otto P. Weyland ve Richard E. Nugent (1945).
 
 
ASKERLİK HAYATINI TANKLARA BAĞLAMIŞTI

29 Mart 2012 Perşembe

NUTUK'TAN YALANLAR

Nutukta bahsedildiği bütün Osmanlı orduları dağılmamıştı.2 kolordunun birleşmesi ile oluşan 15. kolordu yaklaşık 20 bin askeri ve bütün teçhizatıyla Erzurum merkez olmak üzere bulunmaktaydı.

KIZIL PENÇE BAŞLIYOR

                               KIZIL PENÇE ESRARI NASIL BAŞLADI?
Kızıl Pençe Cumhuriyetin ilanıyla birlikte Mustafa Kemal'in etrafını sarmış hatta bir süre sonra onu Kazım KARABEKİR,Ali Fuat CEBESOY,Refet BELE ve Rauf ORBAY Paşalardan koparmışlar.Tek adam yapmışlar.Ona istedikleri çoğu şeyi yaptırmışlar. 

    

AMİRAL YAMAMOTO

                                                    ADMİRAL YAMAMOTO  


Isoroku Yamamoto, II. Dünya Savaşının ilk dört yılı boyunca Japon İmparatorluk Deniz Kuvvetleri'nin Birleşik Filosu'nun başkomutanı idı. Japon İmparatorluk Donanması Akedemisi, Birleşik Devletler Donanma Savaş Koleji ve Harvard Üniversitesi(1919-1921)'nde okudu.
Yamamoto Japon İmparatorluk Donanmasının en efsanevi, donanma stratejisti ve taktikçisi olarak en etkili ismi olarak düşünülür ve Japonya'da çok büyük saygı görmektedir.Daha az derecede olarak, taktiksel cesareti ve adamlarının savaş suçu işlemesine engel olması nedeniyle Birleşik Devletlerde de saygı görmektedir. Solomon Adalarına yaptığı bir gözlem turunda Amerikan uçaklarının hava konvoyuna yaptığı bir pusuda ölmüştür.Bu pusu ilk defa bir savaşta bir komutanı doğrudan hedef alan operasyon olmuştur. Ölümü bir ay boyunca gizli tutulup açıklanmamıştır. İmparatorluk donanmasında büyük destek görmüş ve bir çok değişiklik ile yeniden düzenlemenin öncüsü olmuştur.


Niigata ili Nagaoka kasabasında Sadakichi Takano'nun 6. erkek çocuğu olarak dünyaya geldi. Doğduğunda babası 56 yaşındadır ve babası bundan gururlanıp kendisine 56 anlamına gelen "Isoroku" adı verildi.
İlk ve orta öğretimini Nagaoka Şehri Sakanoue Mekteb-i İptidaiNagaoka  ve Niigata İli Nagaoka Mekteb-i İdadisi'nde tamamladı.
1904 Deniz Harbiyesinden mezun olur olmaz Rus-Japon Savaşı patlak verdi. Japon Deniz Muharebesinde Teğmen Adayı olarak bindiği zırhlı kruvazör 'Nişşin'de sol işaret ve orta parmağını kaybetti.
1905 Teğmenliğe yükseldi.
1907 Üsteğmenliğe yükseldi.
1909 Yüzbaşılığa yükseldi.
1910 Deniz Harp Akademisine girdi ve 2.sınıf Deniz Harp Akademi öğrencisi oldu.
1915 Binbaşlığa yükseldi.
1919 Amerika'da görevliyken Harvard Üniversitesinde ders aldı. Yarbaylığa yükseldi.
1923 Albaylığa yükseldi.
1924 Deniz Kuvvetleri Kasumigaura Uşak Birlikleri Komutan Yardımıcılığına atandı. 1925 Washintong Bahriye Ataşeliğine atandı.
1928 önce 2.sınıf Kruvazör 'Isuzu'nun Kapitanı, sonra Uçak Gemisi 'Akagi'nin komutanlıklarına atandı.
1929 London Silah Sınırlama Konferansında Deniz Kuvvetli'nden uzman heyeti olarak katıldı. Tümamirallığa yükseldi.
1930 Deniz Kuvvetleri Havacılık Genel Müdürlüğü Teknoloji Şubesi Mürürü oldu.
1933 1. Hava Donanması Komutanlığına atandı.
1934 London Silah Sınırlama Konferansı ön müzakeresi için Deniz Kuvvetleri baştemsiliciliğine tayin edildi. Koramirallığa yükseldi.
1935 Deniz Kuvvetleri Havacılık Genel Müdürlüğüne atandı.
1936 Bahriye müsteşarlığına getirildi.
1939 Birleşik Filosu Genelkumandanlığına (aynı zamanda 1.Donanma Komutanı) imparatorun onayıyla atandı. 'Amerika'nın düşmanı olmak demek bütün dünyanın düşman olmakla eşittir' diyerek Almanya ve İtalya ile Üçlü Askeri İttifak'ı kurmasına karşı çıktı.
1940 Oramirallığa yükseldi.
1941 Pearl Harbor hava baskınını düzenledi.
1942 Midway Deniz Muharebesi'ni kaybetti.
1943 Cepheyi teftiş etmek amacıyla Ballale Adasına giderken Bougainville Adasının üzerinde P-38 tipi avcı uçağı tarafından düşürülerek öldürüldü. Ölümü 1 aydan fazla gizli tutulduktan sonra 21 Mayıs açıklandı.5 Haziran'da Devlet Cenaze Töreni düzenlendi.

Notlar

.Doğduğunda babası 56 yaşındaydı.Bundan gururlanan babası,kendisine Japonca'da 56 manasına gelen Isoroku ismini verdi.
.1905'de katıldığı bir çarpışmada,sol elinin iki parmağını kaybetmişti.
.First Air Fleet modeli donanma Yamamoto'nun tasarımıydı.Bu model halen Amerika tarafından başarıya uygulanmakta...
.Savaş tarihine düşmanın özel olarak hedef aldığı ilk asker olarak geçti.
.Tora! Tora! Tora!(1970) ve Pearl Harbor(2001) isimli filmlerde Yamamoto,Pearl Harbor saldırısının ardından 'Korkarım uyuyan bir devi uyandırdık' cümlesini sarf ederken gösterilir.Gerçekte böyle bir şey dediğine dair bir delil yoktur.
.Nazi Almanyası'nın en yüksek askeri nişanı olan Meşe Yapraklı Şövalye Haçı'na layık görülen tek yabancı asker oldu.
ÖLDÜRÜLMESİ
Amerikalıların ilk defa özel olarak öldürdüğü subaydır.

GENERAL ZHUKOV

Hayatı
Rokosovski ve Vasilevski ile aynı kuşaktandı. 1896’da yoksul bir köylü çocuğu olarak doğdu. Henüz çocukken Moskova’ya, amcasının yanına gönderildi. Orada günde 20 saat fabrikada çalışıp aynı fabrikanın zemininde uyuyarak büyüdü. Rokosovski gibi, o da çarlık ordusunda süvari olarak savaştı. Ekim Devrimi'nden sonra Bolşevik Partisine girdi. Yetenekleri ile Kızıl Ordu'da hızla terfi etti. 1923’te bir atlı süvari alayının komutanı oldu. Sovyet yönetimine yakın olduğu zamanlarda kararlı, çelikten bir disipline sahip, eğilmez biri, gözden düştüğünde ise zalim bir komutan olarak tanımlanan Jukov 1930’da 2. Süvari Tugayı Komutanı oldu. Bu dönemden sonra seminerler verip, askerî oyunlar ve manevralar üzerine çalıştı, çeşitli askerî konularda makaleler yazdı. Bu yıllarda tanklara özel bir ilgi gösterdi.

Halhin Gol

Haziran 1939'da Moğolistan Halk Cumhuriyeti sınırına gönderildi. Japon İmparatorluğu'nun olası bir istilâsına karşı Moğolistan Halk Cumhuriyeti'ni örgütledi. Japonların Moğolistan'a saldırıya geçtiğinde, üç aşamalı[kaynak belirtilmeli] bir karşı saldırı örgütledi, zayıf komutanları görevden aldı, Japonları Halhin Gol Muharebesi'nde hızlı bir harekat sonucu dağıtmayı başardı. Jukov'un ani manevra taktikleri, askerlerine de kazandırdığı disiplin ve fedakarlık duygusu[kaynak belirtilmeli], düşmanı zayıf noktalarından vuran sezgisi ve savunma durumunda bile asla saldırıdan vazgeçmeyen karakteri ile kendini ilk burada göstermiştir.[kaynak belirtilmeli] Ayrıca bu yenilgi Japonya açısından çok büyük derslerle doludur.[kaynak belirtilmeli] II. Dünya Savaşı boyunca Japonya Sovyetler Birliği'ne saldırmayacaktır.

II. Dünya Savaşı

1940 Aralık ayında Stalin tarafından Moskova'ya çağrıldı. Burada, Almanların muhtemel bir saldırısı üzerine çok sayıda üst rütbeli subayla birlikte düzenlenen savaş oyunlarına katıldı. Jukov’un oyunlardaki rolü, «mavi taraf» olmaktı – yani o Almanları temsil ediyordu. Tutkulu karakteri ve kişiliği ile Stalin'i etkiledi. Sovyetler Birliği Genelkurmay Başkanlığına getirildi. Alman saldırısına kadar, günde 15 saat Sovyet savunma kuvvetlerinin reorganizasyonuyla uğraştı.

Büyük Vatanseverlik Savaşı

1945 yılının başında Kızıl Ordu cephe komutanları: ön sıra: Konev, Vasievski, Jukov, Rokossovski, Meretskov, arka sıra: Tolbuhin, Malinovski, Govorov, Yeryomenko ve Bagramyan.
 
29 Haziran'da Sovyet Yüksek Kumandanlığı (Stavka) karargahında Alman ilerlemesinin nasıl durdurulacağı üzerine acil bir toplantı örgütlendi. Jukov burada, Kiev’in süratle bırakılması ve daha geride savunma hatları örgütlenmesi gerektiğini söyledi – bazı kaynaklar bunun üzerine Genelkurmay Başkanlığından alındığını söyler. Ancak Stalin onu başka bir önemli cephe olan süratle kuzey cephesine, Leningrad savunmasını örgütlemeye göndererek ona güvendiğini gösterdi. Şehir 900 gün boyunca Alman kuşatmasına karşı direndi.
Jukov'un daha sonra Moskova ve Stalingrad önlerinde Alman saldırısının püskürtmesinde de başarılı olmuştur. Stalingrad Kuşatması'nın kırılması için yapılan Uranüs Operasyonu'nu Vasilevski ile beraber yönetti. Sonraki en büyük başarısı da Berlin’in düşürülmesi olarak gösterilebilir. Sovyet birliklerinin Moskova'daki Kızıl Meydan'da zafer yürüyüşünde beyaz bir atın üzerinde, en önde yürümüştür.

Savaş sonrası

1957’de, Kruşçev tarafından Savunma Bakan Yardımcılığı görevinden uzaklaştırıldı. Jukov, sertliğiyle, kurduğu ceza taburları ve kurşuna dizme birlikleriyle Sovyet saflarında çelik bir disiplin kurmuştu, bu özellikleri savaş sonrasında eleştirilere konu oldu. Savaş sonrası onun çok kaba olduğu söylentileri yayıldı. 1965’te, zaferin 20’nci yıldönümünde eski askerleriyle buluştu.
Kızıl Ordu askerleri, savaş boyunca öyle güvenmişlerdi ki Jukov’a, şu söz saflarda hep söylenir olmuştu:
«Jukov’u bulduğunuz yerde zaferi de bulursunuz.»
Jukov Sovyetler Birliği'nin en değerli madalyası olan Sovyet Kahramanlık Madalyası ile dört kez ödüllendirilen iki kişiden biridir.
TEK HATASI
Kruşçev ve Stalin'den ünlü olmasıydı.